Şimdi Roma Zamanı
Günlerdir
gidip gitmeme konusunda tereddüt ettiğim Roma’ya gitmeye karar verdim nihayet.
Yağmur yağıyordu ve Roma da yağmurlu olacak gibiydi ama seviyordum yağmuru,
aldırmadım. 10.30 gibi yurttan ayrılıp, yolda acıkacağımı düşündüğüm için
Urbino’da tanıştığım Faslı Müslüman arkadaşım Lubna’nın çalıştığı dönerciye
gittim ve o da ordaydı. Buna çok mutlu olmuştum ve onunla biraz sohbet ettikten
sonra bir döner(3,5 €) sipariş etmiş, Cuma’sını kutlayıp Türkiye’den getirdiğim
kokulu tesbihi ona hediye etmiş ve dönerimi alarak Urbino’dan Pesaro’ya giden
otobüslerin kalktığı durağa gelmiştim. İnsanın dikkatini ya kendine çok
benzeyenler ya da hiç benzemeyenler çekiyor ya benim de öyle oldu işte. Durakta
gördüğüm başörtülü kadına yaklaşarak ‘di dove sei?(nerelisiniz?)’ sorusunu
yöneltip başlamıştım kadınla konuşmaya ve bu 40 yaşlarındaki bayan da Faslı
olduğunu söylemişti. İtalyanca, Arapça ve Fransızca bildiği için mecburen
sohbetimiz İtalyanca olmuştu. Hakikaten insanlar konuşa konuşa dedim kendi
kendime ve kadınla sohbet etmeye başladık. Bir süre sonra beklediğimiz otobüs
gelmişti ve aynı otobüse binmiştik. Ona Kurban bayramından bahsetmiştim ve
bayramda beni evine çağırmıştı ve beraber o bölgedeki bir camiye gidebileceğimizden
bahsetmişti. Bir süre sonra yanımdan ayrılmıştı ve yalnız çıktığım bu
yolculukta Rabbim’in beni hiç yalnız bırakmadığını görmek beni hakiki anlamda
mutlu ediyordu. Bu yolculuktaki tereddütümün tek sebebi yalnızlıktı lakin
yalnızlık bazen gerçekten paha biçilemez oluyor, bunu daha iyi görüyorum. Konuya
devam etmem gerekirse, Faslı kadın benden yaklaşık 50 dk. kadar önce indi ve
bana evinin adresini verip tarif ederek benden ayrıldı. Gerçekten ‘mü’minler
ancak kardeştirler’ ve bunu hissetmek harikaydı. İnşallah bayramda onları
ziyaret etmeyi çok istiyorum. Saat 13.00 gibi Pesaro tren istasyonunun ordaydım
ve acele etmem gerekiyordu. Çünkü Roma’ya giden tren 13.09da kalkacaktı.
İstasyona gelir gelmez makinelerin birinden hızlıca biletimi alarak 2.perona
doğru yol aldım ve treni beklemeye başladım. İstasyonda beklerken Pesaro’ya
geldiğim ilk gün aklıma gelmişti ve zaman dedim kendi kendime, ne kadar da
çabuk geçiyor böyle! Bir süre sonra trenimiz gelmişti ve Falconara Marittima’da
inip başka bir trene aktarma yapacaktık. 13.56 gibi Falconara Marittima’daydık
ve 14.00te direk Roma’ya gitmek için yol almıştık. Trende bilgisayarımı açıp
hosteller ve Roma ile ilgili yaptığım araştırmaları okuyup gerekli olanları
küçük defterime kaydettim. Ve evet saat 15.38 ve ben şu an bu satırları, bu
hatırlanası satırları yazmakla meşgulüm. Ve sanki bu bir Eskişehir ya da Konya
yolculuğu… Bu tren, bu hissiyat… Evet
evet ‘ömür kısa, kuşlar uçuyor’.
12.10.2012
15.41
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder