28 Ekim 2012 Pazar


Şimdi Roma Zamanı


Günlerdir gidip gitmeme konusunda tereddüt ettiğim Roma’ya gitmeye karar verdim nihayet. Yağmur yağıyordu ve Roma da yağmurlu olacak gibiydi ama seviyordum yağmuru, aldırmadım. 10.30 gibi yurttan ayrılıp, yolda acıkacağımı düşündüğüm için Urbino’da tanıştığım Faslı Müslüman arkadaşım Lubna’nın çalıştığı dönerciye gittim ve o da ordaydı. Buna çok mutlu olmuştum ve onunla biraz sohbet ettikten sonra bir döner(3,5 €) sipariş etmiş, Cuma’sını kutlayıp Türkiye’den getirdiğim kokulu tesbihi ona hediye etmiş ve dönerimi alarak Urbino’dan Pesaro’ya giden otobüslerin kalktığı durağa gelmiştim. İnsanın dikkatini ya kendine çok benzeyenler ya da hiç benzemeyenler çekiyor ya benim de öyle oldu işte. Durakta gördüğüm başörtülü kadına yaklaşarak ‘di dove sei?(nerelisiniz?)’ sorusunu yöneltip başlamıştım kadınla konuşmaya ve bu 40 yaşlarındaki bayan da Faslı olduğunu söylemişti. İtalyanca, Arapça ve Fransızca bildiği için mecburen sohbetimiz İtalyanca olmuştu. Hakikaten insanlar konuşa konuşa dedim kendi kendime ve kadınla sohbet etmeye başladık. Bir süre sonra beklediğimiz otobüs gelmişti ve aynı otobüse binmiştik. Ona Kurban bayramından bahsetmiştim ve bayramda beni evine çağırmıştı ve beraber o bölgedeki bir camiye gidebileceğimizden bahsetmişti. Bir süre sonra yanımdan ayrılmıştı ve yalnız çıktığım bu yolculukta Rabbim’in beni hiç yalnız bırakmadığını görmek beni hakiki anlamda mutlu ediyordu. Bu yolculuktaki tereddütümün tek sebebi yalnızlıktı lakin yalnızlık bazen gerçekten paha biçilemez oluyor, bunu daha iyi görüyorum. Konuya devam etmem gerekirse, Faslı kadın benden yaklaşık 50 dk. kadar önce indi ve bana evinin adresini verip tarif ederek benden ayrıldı. Gerçekten ‘mü’minler ancak kardeştirler’ ve bunu hissetmek harikaydı. İnşallah bayramda onları ziyaret etmeyi çok istiyorum. Saat 13.00 gibi Pesaro tren istasyonunun ordaydım ve acele etmem gerekiyordu. Çünkü Roma’ya giden tren 13.09da kalkacaktı. İstasyona gelir gelmez makinelerin birinden hızlıca biletimi alarak 2.perona doğru yol aldım ve treni beklemeye başladım. İstasyonda beklerken Pesaro’ya geldiğim ilk gün aklıma gelmişti ve zaman dedim kendi kendime, ne kadar da çabuk geçiyor böyle! Bir süre sonra trenimiz gelmişti ve Falconara Marittima’da inip başka bir trene aktarma yapacaktık. 13.56 gibi Falconara Marittima’daydık ve 14.00te direk Roma’ya gitmek için yol almıştık. Trende bilgisayarımı açıp hosteller ve Roma ile ilgili yaptığım araştırmaları okuyup gerekli olanları küçük defterime kaydettim. Ve evet saat 15.38 ve ben şu an bu satırları, bu hatırlanası satırları yazmakla meşgulüm. Ve sanki bu bir Eskişehir ya da Konya yolculuğu… Bu tren, bu hissiyat…  Evet evet ‘ömür kısa, kuşlar uçuyor’.

12.10.2012
15.41 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder