13 Şubat 2013 Çarşamba


Bu veda b(aşk)a veda :'(

Hatice'me ithafen...


Anneannemle yaşadığım 5 yıllık üniversite hayatım boyunca, anneannem niyeyse bana hep şu türküyü mırıldanırdı: ''ölüm ile ayrılığı tartmışlar elli dirhem fazla gelmiş ayrılık''. O gitti bu diyarlardan ama benim hayatım onun bana öğrettiklerini tecrübe etmekle geçiyor adeta. Evet 50 dirhem fazla gelen bu şey içime işledi seni bırakıvermek zorunda kaldığım hava alanının o son kapısında... Bu yazıyı ne kadar da sana ithafen yazdığımı ifade etsem de aslında her şey ne zaman sizi özlesem sizi bana getirsin, size dair kaybolmayacak bir şeyler elimde kalsın diyedir.Paris'te defterine yazdığım gibi: 'söz uçar,yazı kalır cihanda, eyvah!!'. 

Hayatımın İtalya sayfasını açtığımda hatırlayacağım ilk şey muhakkak ki 'Hatice' kelimesi olacak.. Hazreti Ömer efendimiz bir insanı gerçekten tanımak için, onunla bir müddet birlikte bulunmak, alışveriş yapmak ve yolculuk etmek gerektiğini söylemiştir. Ve ben sanki bu süreçlerden geçmeden önce de seni öyle iyi tanımıştım ki, öyle berrak öyle yalansızdın ki…En güzel halin muhakkak ki gülen halindi, gözlerinin güldüğü anlardı.. Bunu en çok da ailenle konuşurken görürdüm, gözlerin ışıldardı. Her gün bana ‘ikizler’ burcu fal yorumları okuyup okuyup aşk dünyamızın umutsuzluğunu hatırlatıp, ne zor karakterli olduğumuzdan bahsederdin  Evet aşka olan inancımız yitirilmişti ama hala gelecek hayalleri kurmayı başarabiliyorduk gene de seninle. Senin hakkında anlamlandıramadığı tek şey, ‘depresyonda olduğunu duymak’ olmuştu. Bu, hayat dolu, neşe dolu, cıvıl cıvıl, gülücükleri etrafı aydınlatan şen insanın bu halde olmasını anlamlandıramamıştı sınırlı aklım. Bunu sonradan daha iyi anladım ki, neşe dolu insanlar acılarını içe gömer ve etraflarındaki insanların sıkıntılarını bazen kendi sıkıntılarının önüne koyarlardı.Seninki de öyle bir dünyaydı işte bebeğim.

Sana dair hatıraları yazmak İtalya hayatımın şimdiye kadarki yarısını anlatmak olacak adeta. Seninle Urbino, Pesaro, Floransa, Pisa, Venedik, Benevento, Campobasso , Paris, hostel odaları, sokaklar, caddeler, evler, kiliseler, çanlar, trenler, biletler… Elinden içilen çaylar, yaptığın mükemmel yemekler, asık suratımı hemencecik güldürecek nükteler, espriler, sözler… Ah Hatice’m her şey öyle tarifsiz kalıyor ki seninle yaşadığım şu kısa ama ömürlük hikâyemi anlatmaya… Evet biliyorum ki inşallah 5 ay sonra aynı toprak parçasına ayak basıyor olacağız ama hiçbir şey şu bize ‘yalnızlığımızı’ haykıran topraklarda paylaştığımız şeylerin tadını veremeyecek bana bunu biliyorum. Ama yanına geldiğimde seni kırmızı bir arabanın içinde, bir üniversite kürsüsünde göreceğime olan inancım tam, o yüzden içim rahat…

Ve elbette güzel kardeşlerim "Eri ve Alp…"Ne zaman dara düşsek, nutkumuz tutulsa, üstün dil yeteneğiyle hayatımızı berraklığa kavuşturan,her konuda söyleyeceği bir sözü olan, sorduğumuz İtalyanca kelimenin Türkçe karşılığını verip beni şaşkınlığa götüren ve bizi güzel yüreğiyle kendine hayran bırakan Eri... Güzel ailesinin bize hiçbir şekilde ailemizi aratmayan samimiyeti, güzelliği...Annesinin Türk yemeklerini aratmayan nefis yemekleri… Koyu yeşil gözleri ve pamuk gibi tüyleriyle Jesi:) … Ve benim ruhum yaşlanmış, 'neyleyim nüfus cüzdanındaki tarihi' benzerinden cümlelerle, harika ve ilginç film önerileriyle, cümlelerinin arasındaki 'evet...evet...' süslemeleriyle, 'bir daha bahsetmeyeceğim ama Cem Yılmaz'ın şöyle de bir esprisi vardı' deyip bizi durmadan neşelendiren, konuşmadan beni anladığını bildiğim, hiçbir düşüncemi açıklamak durumunda kalmadığım, aynı süreçlerden geçmiş olduğumuzdan emin olduğum ve adeta ‘surat asmak hakkımız’ diyerek gülmeyi pek sevmeyen adam,Alp…

Sizlerle kıldığım namazın, içtiğim çayın, yediğim pizzanın, ilk defa oynadığım bowlingin(Alp sonuncu oldu, neyse ki ben değil :)),ettiğim sözün, yediğim dondurmanın bile tadı ayrıydı. Bir kere daha anladım ki, hayat paylaşınca güzel.

Torbalar burada kalsın, ben biraz dünyayı dolaşıp geleceğim :) Urbino’dan Pescara’ya/Mersin’e selamlar…

Sizleri çok seviyorum.
Hepinizi çok özleyeceğim…


Urbino/14.02.2013- 02.55

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder