10 Şubat 2013 Pazar


24 Kasım

Günün anlam ve önemini yapacak bir konuşmayla başlamak gerekirse söze, evet bugün öğretmenler günü ve yanımda bir Türk öğretmen adayı var J Güne, bir meslektaşınla kahvaltı masasında güne dair kutlama cümleleri ve keyifli bir kahvaltıyla başlayıp ardından hazırlanıp ‘uzun yola çıkmaya hüküm giymek’ yeniden ve yeniden… Saat 14.00te Urbino’dan Pesaro otobüsüne binip yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuğun ardından Pesaro tren istasyonundan Bologna’ya biletimizi alıp bindik Bologna trenine. Bologna tren istasyonundan çıkar çıkmaz kalabalığıyla, trafiğiyle, yüksek binalarıyla, yan yana dizilmiş onlarca oteliyle, ışıklarıyla, insan seliyle, otobüsleriyle büyük şehir havası başladı esmeye yüzüme yüzüme… Bu hava bana iyi gelmiyor uzun süredir, hele de Urbino’yu gördükten sonra hiç iyi gelmiyor. Bologna tren istasyonunun önünde Hatice ile bankta yediğimiz yemeğin, içtiğimiz meyve suyunun tadını bir daha alabilir miyim biliyorum ama hayat paylaşınca güzel onu bilmem kaçıncı kezinci kez anlıyorum. Bologna’da biraz dolaşıp havasını soluduktan sonra 20.00 sıralarında tren istasyonuna dönüp Firenze’ye giden trenimizi beklemeye koyulduk. Şunu söyleyebilirim ki Bologna’da beni cezbeden hiçbir şey olmadı. Saat 22.30 sıralarında Firenze’deydik..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder